Tekstil profesyonelleri aynı normal insanlar gibidir; beklentileri birbirlerinden farklı olabilir. Bir imalatçıyı çok mutlu yapan bir sebep, başka bir imalatçıya oldukça kötü bir gün yaşatabilir. Bu nem transferi konusu için de geçerlidir. Bazı tekstil ürünlerinde bu özellik istenir, çünkü nemi hızlı transfer edebilen bir giysi tüketicilerin hareket halinde bile kuru ve konforlu kalmasını sağlar. Fakat, örneğin PVC kaplamalı bir kumaş ürettiğinizde , nem emicilik özelliği ihtiyacınız olan son şeydir. Bu durumda, nem emiciliğe ihtiyaç duyan tekstilleri nasıl destekleyebilirsiniz, ve aynı şekilde buna ihtiyaç duymayan tekstil ürünlerinde bu etkiyi nasıl nasıl azaltabilirsiniz? Tabi bir yandan bu hikayede tekstil yardımcı kimyasallarının rolü nedir? Size burada açıklayacağız…. Nem gerçekte nasıl emilir ve transfer edilir? Nem emme ve transfer prensibi (wicking) kapilarite etkisi (Kılcal Etki) ile çalışır. Bu fenomen nemi hidrofil malzemenin içinden transfer eder, böylece su/nem dışarı ya da yukarıya doğru çekilebilir. Ağaçlar bu konuda oldukça iyidir, çünkü kökleri kapilarite prensibini kullanarak topraktan suyu yukarı doğru emerek çeker (aşağıdaki resimde görsel olarak gösterilmiştir). Bu doğal bir süreçtir; bitkiler elektrik şebekesine bağlı değillerdir veya pil ile de çalışmazlar. Bu mekanizmayı tekstil materyallerine aktardığınızda, doğadaki kapilarite prensibinden hidrofil elyafların sorumlu olduğunu görürsünüz. Nemi çeker, elyafların arasına doğru bağlar ve buharlaşabileceği şekilde dışarı doğru naklederler. Bu prosese biz nem transferi / wicking prosesi deriz. Nem transferi özelliklerine sahip tekstil ürünleri, özellikle spor giyim ürünlerinde tercih edilmektedir. Bu ürünler vücuttan gelen teri uzaklaştırıp havaya transfer ederek, kullanıcıların daha serin ve konforlu hissetmelerini sağlarlar. Nem transferi yarışı: Nem transferinde hangi elyaf en iyidir?
Tüm elyaf tipleri nem transferi konusunda doğal bir yeteneğe sahip değildir. Tabiatı gereği mesela polyester, sadece maksimum %0.4’ü kadar nem tutabilir, bu da kapilarite özelliğinin çok düşük olduğu anlamına gelmektedir. Diğer taraftan pamuk %7 civarında nem tutabilir; bu yüzde polyester elyafı ile karşılaştırıldığında oldukça fazladır. Polyester gömleklerin yüksek sıcaklıklarda niye konforsuz hissettirdiğinin nedeni de bu fark ile açıklanabilir. Halbuki, selülozik elyaflardan yapılan gömlekler (özellikle pamuk ve keten) ısıyı daha katlanılabilir seviyeye getirmektedir. Yalnız, selüloziklerin sağladığı bu avantaj sadece birkaç saat için geçerli olmaktadır, çünkü selülozik elyaflar suyu tutmayı gerçekten sevmektedir. Bu yüzden bir zaman sonra elbiseler ıslanıp daha ağır hale gelir. Spor ve benzeri giysilerde gereksinim duyulan nem emme özelliği için, niye selülozik elyafların değil de polyester elyafının tercih edildiği ve nem transferini geliştiren özel bir bitim malzemesi ile muamele edildiğinin açıklamasıdır. Polyesterin nemi tutamaması, ilave nemi transfer etme özelliği ile birleştiğinde terin hızlı transferini sağlamakta, böylece nihai kullanıcıyı daha kuru ve konforlu hissettirmektedir. Nem transferi her zaman istenilen bir özellik değildir! Bu bizi makalenin en önemli kısmına getiriyor: tüm tekstil ürünleri nemi transfer etme özelliğine sahip olmak zorunda değildir. Nem transferi fonksiyonu spor giyim, kamp çadırları vb. tekstil malzemelerinde üretiminde, önemli miktarda nemi transfer etme ihtiyacı ile kullanıcılarının kuru, konforlu olmasını ve havalanmalarını sağlayarak çok kullanışlı bir katkı sağlayabilir. PVC kaplama kumaşlarda, kamyon brandası ve inşaat tekstilleri gibi mukavemet gereken ve dış mekanda sürekli kullanılacak tekstillerde, nem transferi özelliği tam tersine zarar vericidir. PVC kaplı kumaşlar, en az miktardaki nemi dahi tutma özelliğine meyilli olduklarından, kullanım sırasında kumaşların kenarlarında kesikler ve aşınma oluşmaya başladığında kiri ve nemi kenarlar ile dikiş kısımlarından abzorbe etmeye başlarlar. PVC kaplama arasından nem transfer edilemediğinden, bu durum küf oluşumuna ve kaplamanın zayıflamasına neden olur. Bu yüzden bu konuda tekstil imalatçıları 2’ye ayrılır: nem transferi özelliğine ihtiyaç duyanlar veya ondan kurtulmanın yollarını arayanlar. Nem Transferi Özelliğinin Yaratılması Kumaşınıza nem transferi özelliğinin eklenmesi doğal veya teknolojik bir yöntemle yapılabilir. Örnek olarak, polyester elyafı hidrofob elyafların içine hidrofil elyaflar dokuyarak daha nefes alabilir hale getirilebilir. Böylece nem hidrofil elyafın içine çekilir ve kapilarite prensibi ile dışarıya transfer edilir. Diğer bir seçenek ise, elyaf çekim prosesi sırasında polyester elyaflarının yapısını değiştirerek daha düzenli bir şekilde, trilobal elyaf haline getirilmesini sağlamaktır. Bu büyük bir başlangıçtır, fakat elyaflar sıklıkla kimyasal modifikasyon formunda desteğe ihtiyaç duymaktadır. Çözüm olarak kumaşa nem transferi özelliği kazandırmak için hidrodinamik apre ajanı uygulayabilirsiniz. Bu uygulama nem transferi özelliğini önemli derecede artırdığı gibi, sizin servis verdiğiniz müşterilerinizin belirlemiş olduğu yüksek standartları ve gereksinimlerini karşılamanıza yardımcı olmaktadır. Nem transferini önleyici apre (anti-wicking apresi) Kumaşınızı, emiciliği engelleme amacı ile modifiye etmeniz biraz daha kompleks bir prosestir, çünkü temelde bir özelliği geliştirmek yerine, bütün bir prosesi durdurmanız gerekmektedir. Eğer nem transferi özelliğinden kaçınmak istiyorsanız, o zaman yüksek ihtimalle dış mekan kullanımına yönelik kamyon tentesi, çadır ya da havuz örtüsü tarzında tekstil ürünleri üretiyorsunuzdur. Bu, sizin fırtına, rüzgar ve güneş ışığına dirençli, güçlü ve dayanıklı bir apre kimyasalına ihtiyacınız olduğu anlamına gelmektedir. Son zamanlara kadar nem transferini önleme, sadece dış katmana bitim apresi ekleme yolu ile kapilarite aksiyonunu yavaşlatmayı sağlıyordu. Bu güzel bir yöntemdi, ancak ideal değildi. Güzel haber şu ki, TANATEX uzmanları nem transferi ve emiciliği komple içten durduran bir bitim kimyasalı geliştirebildiler….. bu ileriye doğru büyük bir adım, eğer cesur olabilirsek. “TANA®COAT AWP, çok zor bozunan bir üründür. Hidroliz direncini, çok nemli, çok soğuk ya da çok sıcak iklimlerde dahi uzun yıllar korur.’’---Peter van Brunschot, İş Geliştirme Müdürü, Performans Kaplamaları. Transfer etmek ya da etmemek Kapilarite etkisini, nem transfer etme ve etmeme özellikleri ile beraber etraflıca öğrendikten sonra, şimdi size nem transferini geliştiren ve nem transferini engelleyen ürünlerimiz ile ilgili biraz daha bilgi verme zamanı. Nem transferi özelliğini artırmak amacıyla uzmanlarımız, sentetik elyaflar için geliştirilmiş olan hidrodinamik apre TANA®FINISH HPX'i yarattılar. Eğer tam tersi emicilik prosesini durdurmak istiyorsanız, TANA®COAT AWP sizin en iyi silahınızdır. ‘’Dış mekan kullanımında değerlendirilen PVC kaplı kumaşlar için ilk emiciliği engelleme özelliğinin yanısıra’’ diye açıklarken Performans Kaplamaları İş Geliştirme Müdürü, Peter Van Brunschot, ‘’ayrıca çok da zor bozunan bir üründür. Hidroliz direncini çok nemli, çok soğuk ya da çok sıcak iklimlerde dahi, uzun yıllar korur.’’ diye eklemektedir. Açık şekilde gözüktüğü gibi nem transferini artırmak ya da nem emiciliği engellemek için yapılacak çok şey bulunmaktadır. Tahmin edebiliyoruz ki kendi proseslerinizin geliştirilmesi ile alakalı çok sayıda sorunuz var. Nem transferini canlandırmak ya da durdurmak için çözümlerimiz hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, TANA®FINISH HPX veya TANA®COAT AWP bilgi broşürlerini broşürler sayfamızdan indirebilirsiniz.
1 Kommentar
|
YazarlarTanatex Chemicals & Arşivler
Ocak 2020
Kategoriler |